Mimar Sinan Türbesi Mimar Sinan Türbesi, İstanbul ili Eminönü ilçesinde, Süleymaniye Külliyesi'nin hemen yanında, Salis ve Rabi Medreseleri'nin köşesinde, Fetva Yokuşu ile Mimar Sinan Caddesi'nin kesiştiği köşede yer almaktadır. Mimar Sinan, 1556 yılında Süleymaniye Külliyesi'ni tamamladıktan sonra bu türbeyi yaptırmıştır. Türbenin yanında yer alan Mimar Sinan'ın evi ve sıbyan mektebi günümüze ulaşamamıştır. Mimar Sinan, türbesini kendine ait olan arsanın en uç noktasına inşa etmiştir. Her eserinde yenilikler deneyen Mimar Sinan, kendi türbesinde de bu yaklaşımı sürdürmüştür. Mimari Özellikler Süleymaniye Külliyesi içinde yer alan Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan türbeleri ile karşılaştırıldığında, Mimar Sinan'ın türbesi oldukça basit ve mütevazı bir görünüme sahiptir. Büyük olasılıkla Mimar Sinan, Kanuni Sultan Süleyman gibi bir padişahın yanında gösterişli bir türbe yapmayı tercih etmemiştir. Bununla birlikte, türbesini mimari açıdan son derece uyumlu ölçülerle, adeta bir yüzük taşı gibi üçgen bölgenin en uç noktasına oturtmuştur. Yapı Malzemeleri ve Onarımlar Türbe, yontma küfeki taşı ve mermerden inşa edilmiştir. Mimar Sinan Caddesi'nde yer alan avlu duvarına on bir, Fetva Yokuşu'nda ise geometrik şebekeli beş adet mermer pencere açılmıştır. 1940 yılında yapılan onarım sırasında avlu duvarları yıkılmış, lotus ve palmetlerden oluşan bir friz eklenerek yeniden inşa edilmiştir. Bazı eski fotoğraflar, avlu duvarlarının onarımdan önceki durumu hakkında fikir vermektedir. Buna göre, muntazam olmayan kaba yontma taş duvarın üstüne taş bir friz geçirilmiş ve bunu pencere dizisi takip etmiştir. Orijinal pencere dizisi ile bugünkü pencereler arasında bazı değişiklikler yapılmıştır. Türbenin İç Mekanı Mimar Sinan'ın mermer sandukasının önündeki hacet penceresinin üstüne yekpare mermerden bir kitabe yerleştirilmiştir. Bu kitabe, sülüs yazılı on beş kartuşlu Nakkaş Sai'nin eseridir. Mimar Sinan'ın mermer sandukasının üstü, birbirine sivri kemerlerle bağlanmış altı sütunun taşıdığı bir tonoz ile örtülmüştür. Kemer ayaklarının masif görünüşleri, keskin hatlarla ve köşelerdeki sütuncuklarla gizlenmeye çalışılmıştır. Türbenin üstünü örten tonozun ön bölümü de kubbemsi bir biçimde dışarıya taşırılmıştır. Sanduka ve Mezarlar Sandukanın baş ve ayak taşları yekpare mermerdendir. Baş taşının üstünde yer alan burma kavuk da son derece sanatkarane şekilde yontulmuştur. Türbe içinde üç mezar daha bulunmaktadır. Bunlardan ikisinin kime ait olduğu bilinmemektedir. İbrahim Hakkı Konyalı, soldaki mezarın Mimar Sinan'ın ikinci karısı Gülruh Hatun'a, sağdaki mezarın ise torunu ve aynı zamanda vakfının mütevellisi Derviş Çelebi'ye ait olduğunu tahmin etmiştir. Türbe içinde yer alan üçüncü mezar, neoklasik dönemin öncülerinden olan Mimar Ali Talat Bey'e aittir. Ali Talat Bey, 19 Ekim 1922'de öldüğünde arkadaşları onu hayranı olduğu Mimar Sinan'ın yanına gömmüşlerdir. Bu mezarın üstüne, kendi arzusu ile de adını belirten bir kitabe konulmamıştır. Türbenin ucuna da Mimar Sinan tarafından yapıldığı varsayılan bir sebil konulmuştur. Mimar Sinan'ın Türbesi, 1938 yılında İstanbul Vakıflar Baş Mimarı Vasfi Egeli tarafından tamir edilmiştir. |