Şeyh Edebali Türbesi, Osmanlı Devleti'nin manevi kurucularından kabul edilen Şeyh Edebali'nin defnedildiği yerdir. Türbe, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin isteği üzerine, Bilecik şehrinin eski yerleşim bölgesinde, vadinin sırtında bulunan küçük bir tepeye inşa edilmiştir. Türbe ilk yapıldığında kubbeli olarak tasarlanmış, ancak Yunanlılar tarafından tahrip edilmesinin ardından, üzeri daha sonradan kiremit çatıyla kaplanmıştır. Türbe, bir salon ve iki odadan oluşmaktadır. Büyük oda mihraplı mescit olarak kullanılmış, diğer oda ise misafirhane ve sohbet odası olarak hizmet vermiştir. Şeyh Edebali ve yakınlarının defnedildiği bölümün tavanı kubbelidir ve dikdörtgen biçimindedir. Türbede dört küçük ve yedi büyük sanduka bulunmaktadır.

1206 yılında Merv şehrinde doğan Şeyh Edebali, Selçuklular döneminin önemli alimlerinden Şeyh Sadrettin Konevi ile Mevlana Celaleddin Rumi'nin çağdaşı olarak kabul edilir. İlk eğitimini Karaman'da alan Edebali, burada Hanefi hukukçusu olan Necmeddin ez-Zahidi'den ders almıştır. Daha sonra Şam'a giderek Sadrettin Süleyman Ebu'l-İz ve Cemalettin el-Hasiri gibi önemli alimlerden dersler almıştır. Şam'dan döndükten sonra tasavvufa yönelmiş ve Eskişehir yakınlarındaki İtburnu köyünde bir zaviye kurarak halkı irşad etmeye başlamıştır. Zaviyede, Edebali'nin fukaraların ihtiyaçlarını gidermek için çalıştığı ve burada koyun sürüsü bulundurduğu bilinmektedir.

Osman Gazi, sıkça Şeyh Edebali'nin zaviyesini ziyaret eder ve misafir olurmuş. Bir gece burada konakladığında rüya görmüş. Rüyasında, Şeyh Edebali'nin koynundan çıkan ay, Osman Gazi'nin koynuna girmiş ve göğsünden bir ağaç çıkmış. Bu ağaç öyle büyümüş ki, dallarıyla gökleri ve kökleriyle dünyayı sarmış. Dağlara ve sulara gölgesini vermiş. Osman Gazi, rüyasını Edebali'ye anlatmış ve Edebali, "Osman, Hak Teâlâ hem sana hem de soyuna hükümranlık verdi, bu mübarek olsun, kızım olan Malhun Hatun ise senin helalin olsun" şeklinde yorumlamıştır. Bunun üzerine Osman Gazi, Malhun Hatun ile evlenmiştir.

Şeyh Edebali, Ahi teşkilatının reisidir. Kendisinden sonra şeyhliğin kime geçtiği tam olarak bilinmemektedir, ancak zamanla I. Murat'a geçtiği bilinir. Osmanlıların Bilecik'i fethetmesinin ardından, Edebali zaviyesini bu bölgeye taşımış ve hizmetlerini burada sürdürmüştür. Uzun bir yaşam süren Edebali, 1326 yılında Bilecik'te vefat etmiştir. Zaviye olarak kullanılan mescit odasına defnedilmiştir. Şeyh Edebali, aynı zamanda ilk Osmanlı kadısı ve müftüsü olarak da bilinir. Şeyh Edebali Türbesi'ne, kendisi dışında eşi, kızı, dönemin büyüklerinden Şeyh Muhlis Baba, Molla Hattab-ı Karahisar ve adları bilinmeyen diğer yakınları da defnedilmiştir.

Şeyh Edebali Türbesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş dönemindeki manevi liderlerden birinin anısını yaşatmaktadır. Türbe, tarihi ve kültürel mirasımızın önemli bir parçasıdır ve her yıl birçok ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir. Türbe, Osmanlı'nın manevi ve siyasi temellerinin atılmasında önemli bir rol oynayan Şeyh Edebali'nin, manevi mirasını ve öğretilerini günümüze taşımaktadır.