Orhangazi Türbesi, 1281-1362 yılları arasında yaşayan ve Osman Gazi'nin oğlu olan, ayrıca Osmanlı Devleti'nin ikinci padişahı olan Orhan Gazi'ye aittir. Türbe, Bursa'nın fethinden önce şehrin manastırı olarak kullanılan Sainte Elie Manastırı'nın bir bölümü üzerine inşa edilmiştir. Bu nedenle türbenin zemininde, günümüzde dahi Sainte Elie Manastırı'na ait zemin mozaiklerini görmek mümkündür. İlk yapıldığı yıllarda Osman Gazi Türbesi ile aynı çatı altında yer alan Orhan Gazi Türbesi, 1801 yılında çıkan yangınla hasar görmüş ve 1855 yılındaki deprem sonrasında türbenin büyük bir kısmı maalesef yıkılmıştır. 1863 yılında ise Sultan Abdülaziz tarafından eski haline sadık kalınacak biçimde yeniden inşa edilmiştir. Kare planlı olan Orhan Gazi Türbesi'nin her cephesinde üçer pencere bulunmaktadır. Ayrıca türbenin güney cephesinde yer alan orta pencere kapıya dönüştürülmüştür. Yanları beşik tonozla örtülü olan türbenin orta kısmı dört sütunla bölünmüş, bu sütunlar birbirine kemerlerle bağlanarak üzeri kubbe ile örtülmüştür. İç duvarları beyaz kireçle badanalanmış olan türbenin pencere üstlerinde sade alınlık süslemeleri yer alır. Türbenin İç Yapısı Orhan Gazi Türbesi'nin tam ortasında yer alan sanduka Orhan Gazi'ye ait olup sandukanın etrafı pirinç korkuluklarla çevrilidir. Sandukanın üzerinde ise kadife kumaşa gümüş simle işlenmiş bir hadis-i şerifin yazılı olduğu örtü bulunur. Türbe içinde ayrıca:
Orhan Gazi Kimdir? Orhan Gazi, 1288 yılında Söğüt, Bilecik'te dünyaya gelmiştir. Babası Osmanlı Devleti ve hanedanının kurucusu Osman Gazi, annesi ise Şeyh Edebali'nin kızı Mal Hatun'dur. 1326 yılında, babası Osman Gazi'nin vefatıyla tahta çıkmış ve Osmanlı'nın beylik döneminden devlet olma sürecine doğru olan atılımlarında büyük bir rol oynamıştır. Orhan Gazi, Osmanlı devlet teşkilatının kurucusu olarak kabul edilmektedir. Padişahlığı döneminde Ankara, Bursa ve Rumeli'yi Osmanlı topraklarına katmış ve Marmara'yı ele geçirmiştir. Orhan Gazi zamanında gerçekleştirilen önemli gelişmeler arasında şunlar yer almaktadır:
Orhan Gazi, babası Osman Gazi'den 16 bin km² olarak devraldığı toprakları, ondan sonraki padişah olacak olan oğlu Murad Hüdavendigar'a 95 bin km² olarak devretmiştir. Kendinden çok askerini ve tebaasını koruyan örnek bir kişiliğe sahiptir. |