Günümüz şehir yaşamının insan ruhunu yıprattığı zamanlarda, kimi vakit sükûnet bulabileceğimiz bir liman, kimi vakit de sürprizleriyle kederimizi dağıtabilecek bir mekân ararız. Bu tür zamanlarda, geçmişin puslu sayfalarından gelen ve kendine özgü yapısıyla yaşamın tüm neşvesini sergileyen Yeşil Türbe, bir huzur noktası olarak karşımıza çıkar. Bursa'nın güzide semti Yeşil, adını doğal yapısının iç açıcı renkli dokusuyla ve Osmanlı tarihine damgasını vuran Yeşil Külliyesi'nden alır.

Osmanlı Devleti'nin ikinci kurucusu olarak kabul edilen Çelebi Sultan Mehmet'in hayatta iken yapımına başlanan Yeşil Külliyesi, günümüze kadar kalabilen bölümleriyle dikkat çeker. Külliye içerisinde cami, türbe, medrese, hamam ve imaret bulunmaktadır. Eşsiz firuze çinileriyle cazibesini hala sürdüren Yeşil Türbe, bu külliye içerisinde asli vazifesini devam ettirmekte ve ön plana çıkmaktadır. Türbenin mimarı, Fetret Devri'nde Osmanlıların toparlanmasında büyük yararlılıklar gösteren başarılı asker Hacı İvaz Paşa'dır. Çinileri ve diğer süsleme işlerini yapan ustalar ise Üstad-ı Tebriz adıyla anılan Hacı Ahmet Tebrizi, Muhammed Mecnun ve Ali bin İlyas Ali'dir.

Müceddid-i Devlet (Devleti Yenileyen) olarak anılan Çelebi Mehmet, Yeşil Türbe'nin tarihimizde yer alan haklı şöhretinin nedenlerini, sanat üstünlüğüyle beraber, yapıldığı zamanın siyasi koşullarında ve banisi Çelebi Mehmet'in ruh dünyasında aramak gerekir. Sultan, Osmanlı Devleti'nin kaos ortamına sürüklendiği Fetret Devri'nin bitiminde tahta geçmiştir. Mağlubiyetle sonuçlanan Ankara Savaşı'nın ardından Yıldırım Bayezid'in oğullarından Süleyman, İsa, Musa ve Mehmet Çelebiler, amansız bir taht mücadelesine girişmişlerdir. Timur, Anadolu'dan ayrılırken bu dört şehzadeye de hükümdarlık beratı vererek arkasında buhranlı bir ülke bırakma amacını gütmüştür.

Şehzadeler arasında 11 yıl süren bu yorucu mücadeleyi stratejik dehası ile Çelebi Mehmet kazanır. Ancak, hükümdarsız geçen yıllar Osmanlı toplumunda derin yaralar açmıştır. Genç padişahı zor günler beklemektedir. Otorite boşluğundan faydalanan iç ve dış düşmanlar devleti yıkamamış, ancak ona büyük zararlar vermişlerdir. İşte böyle bir zamanda, Anadolu'da ve Balkanlarda hakimiyeti yeniden tesis eden Çelebi Mehmet, devleti yeniden ayağa kaldırır ve halkın ümit kaynağı olur.

Sekiz yıllık saltanatı boyunca karşılaştığı tüm gaileleri azimli ve soğukkanlı idaresi ile aşar. Bu arada siyasi başarılarını sanat eserleri ile taçlandırarak milletinin burkulan kalbini tamir etmeyi ihmal etmez. Devletini yeniden inşa etmesi, milletini bir baba şefkatiyle kucaklaması, Çelebi Sultan ve Mehmet Bey unvanıyla da anılan Birinci Mehmet'e, Müceddid-i Devlet unvanını kazandırır. Kendi devletini fırtınalı okyanuslardan sakin limanlara yanaştırmayı başaran yüce hükümdar, kendi hayat seyahatinin son limanına ise 1421'de ulaşır. Edirne'de bir av esnasında felç olup atından düşer. Ölüm döşeğinde paşalarını çağırarak, "Hemen oğlum Murat'ı getirtin. Ben bu yataktan kalkamam. Murat gelmeden ölürsem fitne çıkar. Tedarik görün, ölümümü gizleyin," diyerek vasiyet etmiştir.

Yeşil Türbe, Osmanlı mimarisinin ve sanatının seçkin bir örneği olarak karşımıza çıkar. Türbenin dış cephesi ve iç mekanları, dönemin en kaliteli çinileriyle süslenmiştir. Firuze ve mavi renklerin hakim olduğu bu çiniler, yapıya adeta bir mücevher görünümü kazandırır. Ayrıca, türbenin içerisindeki hat sanatı ve ahşap işçiliği de dikkat çekicidir. Türbe, Osmanlı sanatının zarafetini ve estetik anlayışını en iyi şekilde yansıtan eserlerden biridir.

Yeşil Türbe, sadece mimari ve sanatsal özellikleriyle değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel önemiyle de dikkat çeker. Çelebi Mehmet'in türbesi olarak inşa edilen bu yapı, Osmanlı Devleti'nin yeniden dirilişinin ve toparlanmasının sembolü olarak kabul edilir. Türbe, aynı zamanda Osmanlı padişahlarının sanata, bilime ve mimariye verdikleri önemi de gözler önüne serer.

Yeşil Türbe, Bursa'nın merkezine oldukça yakın bir konumda yer aldığından, ziyaretçilerin kolayca ulaşabileceği bir noktadadır. Türbeyi ziyaret edenler, hem tarihle iç içe bir yolculuk yapma fırsatı bulurlar hem de Osmanlı sanatının en güzel örneklerinden birini yakından görme şansı elde ederler. Ayrıca, türbenin bulunduğu Yeşil semti, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla ziyaretçilerine huzur dolu anlar yaşatır.

Yeşil Türbe'yi ziyaret etmek, Osmanlı tarihine ve sanatına dair derinlemesine bir bilgi edinmek isteyen herkes için kaçırılmayacak bir fırsattır. Bu eşsiz yapı, hem geçmişin izlerini taşıyan hem de günümüz insanına huzur veren bir mekân olarak değerini korumaktadır.