İmam Rıza, asıl adıyla Ebu'l Hasan, İslam tarihinde önemli bir yere sahip olan bir şahıstır. Babası, Şiilerin yedinci imamı olan İmam Kazım'dır. Annesinin adı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır; Ümmü'l Benin, Tüktem ve Necime isimleriyle tanınır. İmam Rıza, Medine'den Horasan'a seyahati sırasında ünlü "Silsiletu'z Zeheb" hadisini Nişabur şehrinde açıklamıştır. 817 yılında yediği üzümlerden zehirlenerek Tus şehrinde vefat etmiştir. Yaygın düşüncelere göre bu zehirlenmede Halife Memun'un düşmanca davranışlarının payı vardır. Kabri, Meşhed şehrinde bulunmaktadır. Her yıl dünyanın dört bir yanından insanlar İmam Rıza Türbesi'ni ziyaret etmektedir. Zamanla bu kabir türbe haline gelerek Meşhed (Şehid) şehri gelişmiştir. Türbe ve çevresi sürekli gelişim göstererek cami, minare, avlular ve altın süslü kubbelerle geniş bir alana sahiptir. Türbeye gelen ziyaretçiler, geleneksel mezhep anlayışlarına göre geçmişte din uğruna şehit olanların yasını tutmalıdır. Türbeye gidip de gözyaşı dökmeden çıkan kimse yoktur.

Meşhed İmam Rıza Türbesi'ni ziyaret eden bir Şii, geleneklere göre artık "Yarım Hacı" olmuş sayılır ve isminin sonuna bir unvan olarak "Meşhedi" takısı eklenir. Bu durumdan gurur duymaktadırlar.

Meşhed kentinde bütün yollar türbeye çıkar. Türbe yılın belirli dönemlerinde tamamen temizlenerek gül suyu ile yıkanmaktadır. İmam Rıza Türbesi, Halife Harun Reşid tarafından yaptırılmıştır. Türbe, saldırılar sonucunda yıkılmış ve Gazneli Sultan Mahmud tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. İlerleyen zamanlarda yeniden restore edilmiştir. Timur zamanında, oğlu Şahruh ve ordusu Meşhed'e dokunmayarak büyük saygı göstermişlerdir.

İmam Rıza Türbesi içerisindeki mozolenin üzeri, şatafatlı bir şekilde ince detaylarla göz kamaştırıcı halde işlenerek kafes şeklinde altın iplerle örülmüştür. Üzerindeki işlenen bu örtü, ziyaretçiler tarafından sürekli dokunulup öpüldüğü için yıpranmıştır. Sıklıkla örtü değişikliği yapılmaktadır. Türbenin kubbesinin tamamı altın kaplıdır. Kubbede, hat sanatı ustalarından Ali Reza Abbasi tarafından Kur'an'dan sureler eklenmiştir. Kubbenin iç yüzeyinde renkli cam ve aynalarla desenler yapılarak olağanüstü bir görsellik sergilenmiştir. Ana binanın iki yanındaki minareler de tamamen çini işiyle kaplanmıştır. Bu minareler birbirine paralel değildir ve simetrileri düzgün değildir. Bunun nedeni, İmam Rıza Caddesi'nden gelen ziyaretçilerin görüş açısına göre türbenin düzgün bir simetri ile görünümünü sağlama isteğidir.

İmam Rıza Türbesi, İslam dünyasında önemli bir manevi merkez olarak kabul edilir. Türbe, özellikle Şii Müslümanlar için büyük bir öneme sahiptir. Her yıl milyonlarca kişi burayı ziyaret ederek dua eder ve manevi huzur arar. Türbenin etrafında birçok dini ve kültürel etkinlik düzenlenir. Bu etkinlikler, ziyaretçilerin dini bilgilerini artırmalarına ve manevi bağlarını güçlendirmelerine yardımcı olur.

İmam Rıza Türbesi'ni ziyaret eden kişiler, burada derin bir manevi deneyim yaşarlar. Türbeye girerken yapılan dualar ve ritüeller, ziyaretçilerin ruhani bir yolculuğa çıkmalarını sağlar. Ayrıca, türbenin mimari güzellikleri ve tarihi dokusu, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatır. Türbenin avlularında ve camilerinde yapılan toplu ibadetler, ziyaretçiler arasında güçlü bir birlik ve kardeşlik duygusu oluşturur.

İmam Rıza Türbesi, sadece bir dini yapı olmanın ötesinde, İslam dünyasında önemli bir kültürel ve tarihi mirasa sahiptir. Türbenin mimarisi, tarihi ve manevi önemi, onu ziyaret eden herkes için derin bir anlam taşır. Her yıl milyonlarca insanın ziyaret ettiği bu türbe, İslam dünyasında barış, sevgi ve kardeşlik mesajları yaymaya devam etmektedir.