Zeynel Abidin Türbesi Zeynel Abidin Türbesi, tarihî ve kültürel açıdan oldukça önemli bir yapıdır. Türbe, Osmanlı döneminde yaşamış önemli bir şahsiyet olan Zeynel Abidin'e adanmıştır. Ancak, Zeynel Abidin Türbesi ile ilgili bilgilerin bazıları, yanlış anlamalar ve isim benzerliklerinden kaynaklanan karışıklıklar içerebilmektedir. Bu makalede, Zeynel Abidin Türbesi'nin tarihçesi ve mimarisi hakkında detaylı bilgiler sunulacaktır. Zeynel Abidin Kimdir? Zeynel Abidin, Kadı Burhaneddin'in oğludur. Bir ismi de Zeynel Abidin olan Alaeddin Ali Bey, sıklıkla 1349'da Taif'te doğup 1397'de Kayseri'ye gelen ve 1414'te Kayseri'de vefat eden, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in torunlarından biri olan "Zeynelabidin Hazretleri" ile karıştırılmaktadır. Kadı Burhaneddin'in 1398 yılında Kara Yülük Osman tarafından Sivas kalesi yakınlarında öldürülmesinden sonra, ona bağlı olanlar tarafından hayattaki tek oğlu, Şehzade Zeynel Abidin Alaaddin Ali Çelebi hükümdar olarak ilan edilmiştir. Genç hükümdar, Kara Yülük'e karşı Kara Tatar Bey'den yardım istemiş, ancak Tatar kuvvetlerinin gelmemesinden dolayı yaklaşmakta olan Timur tehlikesini de göz önüne alarak Osmanlı Padişahı Sultan Yıldırım Bayezid'e haber gönderip, şehri teslim etmek istediğini söylemiştir. Bunun üzerine Yıldırım Bayezid büyük oğlu Süleyman Çelebi'yi Sivas'a göndermiş ve o da Akkoyunlu Kara Yülük Osman Bey'i yenerek bu sayede "Kadı Burhaneddin Devleti'ni" Osmanlı topraklarına katmıştır. Bölgenin Osmanlı idaresine geçmesi ile hükümetten çekilen Kadı Burhaneddin'in oğlu Alaeddin Ali Bey (Zeynel Abidin) önce eniştesi olan Dulkadiroğlu Nasreddin Mehmed Bey'in yanına gönderilmiş, bir süre sonra Sivas'ı geri almak istemiş ancak başarılı olamamış ve Malatya'ya kaçmıştır. Zeynel Abidin'in Osmanlıya Hizmeti Zeynel Abidin, Osmanlıların hizmetine girdikten sonra, valilik yaptığı Kayseri'ye yerleşmiş ve burada büyük hürmet ve itibar kazanmıştır. Babası ve kendisinin kısa süren sultanlığından dolayı "Sultan" ve ulema sınıfında eserler verdiği için "imam" unvanını almış ve "imam Sultan" olarak anılmıştır. Zeynel Abidin, 1442 yılına kadar Kayseri'de yaşamış ve bu şehirde vefat etmiştir. Bir alim olarak halk arasında büyük bir itibar sahibi olarak vefat eden Zeynel Abidin için Kayseri'de türbe yapılmıştır. Zamanla tamire muhtaç hale gelmesinden dolayı 1537 tarihinde türbede restorasyon yapılmıştır. Türbenin zamanla yıkılmaya ve harap olmaya devam etmesinden dolayı Ankara Valisi Abidin Paşa yeniden bir türbe yaptırmıştır. Yapımı 1885'te Sultan II. Abdülhamid devrine rastlayan bu eserin kuzey yüzündeki giriş kapısının üzerinde o günlerin Kayseri kadısı olan Mehmed Fevzi Efendi tarafından yazılan kitabede şu ifadelere yer verilmektedir: "Dinine ve devletine bağlı olan Gazi Abdülhamid Han Hazretlerinin devletini, yüce Allah, kıyamete kadar daim kılsın. Ey Fevzi! bu türbenin yapılışına tarih düşürmek için, kalemin izi damla mürekkep damlayarak; Zeynel Abidin'in kabri cennet gibi yüce makamdır" diye yazılmıştır. Zeynel Abidin Türbesinin Mimarisi Zeynel Abidin Türbesi'nin kare planlı ortasında, Hunat Camii kubbesine benzeyen yükseltilmiş kubbesine yer verilmiştir. Dört tarafında üçer pencere bulunmaktadır. Bu pencerelerin üstünde iki satırlık beyitler dolanmaktadır. Bina bir müddet il Halk Kütüphanesi olarak kullanılmış ve 15 Mart 1950 tarihinde Seyyid Burhaneddin'in türbesine taşınan Zeynel Abidin'in naaşı 1995'te yeniden yerine iade edilmesiyle birlikte tekrar türbe haline dönüşmüştür. Zeynel Abidin Türbesi'nin hemen yanında yaptırılan Türbedar Evi, türbe görevlisi için yapılmıştır. Yapılan bu bina 2 katlı ve 80 metrekare büyüklüğündedir. Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından restore ettirilen Türbedar Evi, günümüzde Turizm Danışma Merkezi (Tourism Information) olarak kullanılmaktadır. Ekstra Bilgiler ve Kaynaklar Zeynel Abidin Türbesi, hem tarihî hem de mimari açıdan büyük bir öneme sahiptir. Türbenin bakımı ve korunması, yerel yönetimler tarafından titizlikle yapılmaktadır. Bu türbeler, Osmanlı dönemi şehir mimarisinin ve kültürel mirasın önemli birer parçasıdır.
|